Sultan Ahmet Cami 17. yüzyılda İstanbul‘da yapılmış, klasik dönem mimarinin son büyük yapısıdır. Mimari eser I. Ahmet’in isteği ile Sedefkâr Mehmet Ağa’nın mimarlığını konuşturduğu bir başyapıt niteliği taşımaktadır. Cami karakteristik özellikleriyle benzerlerinden ayrılır. Bu dev eser hem Osmanlı hem de Bizans ibadethanelerinin mimarisinden beslenir. Bu mimari harmanın sonucunda ortaya çıkan görüntü ise tam anlamıyla; heybet ve ihtişamdır.
Sultan Ahmet Cami için yabancılar “Mavi Cami” (Blue Mosque) diye söz ederler. Bunun nedeni ise caminin mavi, beyaz ve yeşil süslemeler içindeki en göze çarpan rengin mavi olmasıdır. Marmara Denizine hakim bir görüntü sergileyen yapıAyasofya’nın karşısında yer alıyor. Bunun nedeni mimarın denize bakan bir yapı istemesi ve en uygun yer olarak buranın seçilmesidir.
Sultan Ahmet Cami oldukça geniş bir avluya sahiptir. Yüksekliği kırk üç metre olan caminin iki yanında da abdesthane bulunur. Fakat en önemli özelliği altı tane minaresinin olmasıdır. Türkiye’de yalnızca üç tane bulunan altı minareli camiden ilk yapılanı budur. Caminin içi ise dışındaki tarzdan oldukça farklıdır. Üzerine bitki motifleri işlenmiş, yirmi binden fazla çiniyle bezenmiş olan yapının iç kısmının yüksek yerlerinde mavi renk kullanılmıştır. Eserin iki yüz altmış tane penceresi vardır. Bu renkli pencerelere güneş vurduğu zaman ışık çinilere yansımaktadır. Ancak pencerelerinin camları kırıldığında yeni camlarda aynı renkler tutturulmadığı için renk uyumluluğu eskisi gibi sağlanamamaktadır.
Sultan Ahmet Cami yapıldığı dönemdeki ihtişamını tam olarak taşımamaktadır. Eser sadece pencerelerinde değil başka birçok karakteristik özelliğinde çeşitli deformeler yaşamıştır. Caminin avizeleri ilk olarak altın, zümrüt ve diğer değerli madenlerden yapılmıştı. Ancak yağmalamalar nedeniyle avizeler eskisi gibi gösterişli değil. Cami restore edilirken, duvarlarına hat sanatıyla yazılmış Kur’an ayetleri de kaldırılmıştır. Yapının İstanbul’un en iyi güneş alan ibadethanesi olması, iç kısmında bulunan sanat eserlerinin renklerinin solmasına neden olmuştur. Ancak cami 17. Yüzyıldan bu yana ne kadar değişime uğramış olsa da ihtişamını hala korumaktadır.
Sultan Ahmet Cami Ulaşım
Yapıldığı yüzyılın ilerici bir eseri olan ve geçen zamana rağmen hala ihtişamını koruyan bu yapı İstanbul’un Fatih İlçesinde bulunuyor. Bulunduğu mahalleye adını veren camiyi ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz. Sabah 09.00 akşam 18.00 arasında görücüye açık olan yapı her gün gezintiye açık durumdadır. Sadece namaz vakitlerinde ziyaretçi kabul edilmiyor.
Sultan Ahmet Camisi’ni ziyaret etmek isteyenler için birden fazla yol var. Anadolu Yakası’ndan gidecek olanlar öncelikle karşıya geçmeliler. Üsküdar’dan ya da Kadıköy’den gidecekseniz vapurla Eminönü’ne geçip tramvaya binebilirsiniz. Sultanahmet durağında indikten sonra yürüme mesafesiyle on dakikada camiye ulaşabilirsiniz.
Sultan Ahmet Camisi’ni Avrupa yakasından ziyaret edecekler içinse en kolay yol Taksim üzerinden gitmektir. Buradan ister yürüyerek ister otobüsle Eminönü’ne gelip yukarıda söz edilen yolu takip edebilirsiniz. Tarihi camiye Taksim’den Beyazıt’a giden otobüslerle de ulaşılır. Otobüsten Beyazıt’ta indikten sonra tramvay yolunu takip ederek Sultanahmet’e varabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder